-
bugün yeni ne çıkartabilirim hayat için diye düşünürken buldum kendimi. önemli olan ne diye düşünürken düşünmeye değer olanı bulmaya çalışırken insanlığın her döneminde popüler olan bir yetenek olurmuş. Bu yazı döneminde en güzel yazılı kitabı okumaya başladım aslında anlamaya anlamlandırmaya. İslam kitabı Kuranı Kerim. Ondan nasıl söz edilir bilmiyorum herkesin okuduğunda kendinden bir şey bulacağı kadar anlamı yüce. Herkesin kendinde bir şeyler bulması dileğiyle. Okuması.
-
Hayal Gücü
Sahip olduğum en önemli güç. Her şeyi yapabilmeye imkan sağlayan bir şey. Buna uyum sağlamak hayalle gerçeği bir arada yaşabilmek dengeyi sağlıyor hayatta. Bunu yapabilmek içinde donanımla kendini hazırlaman gerekiyor uyum sağlamakta zorlanmamak için bu gücü taşıyabilmek için kendini adım adım hazırlamak. Her gün pratiklerle mümkün bazen boşluklar olabilir doldurmak için bir şey ararsın. Bir arayış zamanı geçebilir. Bu çok uzakta sandığında meydana gelir dolduracak şey senin içinde etrafında çok yakında olabilir bunları bulup onunla doldurduğunda boşlukta kalmaz hayatta ve devam eder mükemmel uyumla.
Hayatin anlami manasi sende saklidir. Herkes kendini guzellestirmeye calisirken aslinda icinde ne oldugunu unutur. hatirlamasi gereken budur. O zaman belki farkli formlarda olabiliriz. Arayisimiz gerceklige donusur.
-
olay kişinin nerede olduğu değil. İstanbul’da yaşamak ya da başka bir yerde yaşamak. Bu daha çok senin ne istediğinle ilgili? Herkes batıya göçüyor. Bazılarıysa Orta doğunun göbeğinde benim gibi. Aşkın doğduğu yer aşkın çıkış yeri burası. Aşkı burada bulacağına inanmış biri olarak söyleyebilirim ki burası çok sürpriz dolu bir yer. Ruhunun nasıl hissettiği önemli mekanlarla ilgilenmiyor.. Başka bir şekilde iletişim kurabiliyor. Fani dünya da bunu aramak ne güzel uğraş ve buna imkanın olması ne büyük şans. Buna sonsuz şükür. Bizim dünyamızda yok ama ilahi düzende sonsuzluk var. Yazdıklarımı yine karşımda deniz varken onun ötesini görmeye çalışırken yazıyorum bu sefer. Görünenin altında neler var. Bir merak duygusu harekete geçirebilir emin yürüyen birini.
-
en büyük icat
kurşun kalem?
-
dünya vatandaşı olmak
yaşadığın yeri iyi yapmaya benzer. her yerde olup her yeri benimseyebilmeye güzelleştirmeye çalışmaya benzer. bazı şeylerin dönüşümü için dünyayı daha iyi yapmak için durup izlemek değil küçük adımlarla elimizden gelen neyse onu yapmak uyum içinde birbirimizi duyarak bir değişim için belki konuşmaya bile gerek kalmadan iletişim kurabileceğimiz belki çocukluğumdan beri yapmaya çalıştığım içimden konuşarak dışarıda olandan korkup eve saklanarak değil konuşarak dışarıdaki hayatın ne kadar güzel olduğunu paylaşarak onu severek yaklaşmak en güzeli. Dışarıda güzel bir dünya var seni bekleyen. her zaman ki gibi baktıkça güzelleşen öyle gördüğün için güzel olan. hissettiğin için. sevdiğin için. çünkü onu gördün bildin. sevmeyi. hala değiştirmek güzelleştirmek elinde. şu anı güzel kılan bir şey? düşünceler bunları harekete geçirmek güzelleştirir. hayatı ciddiye alma dengesini tutturmak lazım. dengeyi sağlamak için ne gerekli bir sonraki yazıda.
-
gelecek için çok umutluyum
ve bir şeyleri çözmüş fark ettirebilmişim gibi hissediyorum. insanların egoları altında ezilmeden yaşayabileceğimiz bir hayat. hayatı o kadar sevdim ki sevmek istedim herkesi her şeyi çok kötü hissederken de o kadar kötü olduğunu anlamadım. gerçekten bir şeye inanma bu kadar inançlı insanların içinde büyümekle oldu. onlarda sadece sevgi saflık hoşluk vardı. hiç olmayan öyle hissettirmeyen ya da insanlarla olduğunda daha iyi anladı. bu kadar şanslı insanların içine doğmak bana hissettirmeleri güzellikleri keşke dışarıda da bunu gördüm herkesin iyisinin kötüsünün olduğu denge de bu değil mi hangisini içinde büyürsen o oluyor ona dönüşüyorsun iyi olmayı seçtim çocukken ne oldu bana bilmiyorum ama ben içimdeki iyiye tutundum babam gösterdi en çokta iyiydi çünkü hayat çok zor geliyor bazen ama biriyle paylaşınca çok güzel olabilir hala o kadar iyiyi düşebilirim düşün içine artık maddeyi kattım hayatıma ama uzun soluklu düşünüyorum çünkü. büyüklerim bana bir şey öğreten insanlar annem babam bana hep iyilerle olmamı istediler buldular benim için bende farklı olana bu elde yabancıda ne vardı. her öğretmen iyi değil. ilimi bulacağın yer hayat aslında. insanlarda değil ya da onların davranışları değil yaptıkları. her gün sevdiğim birini görmek isterdim doğduğum değil olduğum hayatta. var olduğum. hissettiğim sevdiğim. artık ağlamadığım gülmediğim anları da paylaştığım anlamı paylaştığım. burada yazmak aslında herkesle konuşmak demek o kadar gelişebilir miyiz bir şekilde iletişimi her yere taşıyarak gerçekten anlayarak evet anlam arayan onu bulur. ilimi istersek onu buluruz ne istediğini bilirken Aşk o seni bulur paylaşmak çok güzel bildiklerini sevdiklerini inanıp bekliyorsun var olduğuna inanıp yapman gerekenlerini yaparak günlük var hayata sığdırıp hepsini çok hikayede değil hayatta bu dünyaya sığdırıp yaşayarak. yorucu olabilir ama ne kolay ki yorulmak yolunda olmak. güzel şeyleri sevinçle bekle üzülerek değil. o alanı çağır neşe sevinçle ol. çok güzel değil mi? güzel olmaz mı? hayal aleminde bunlar çok kolay yani his dünyasında gerçek dünyada nasıl olur nasıl taşınır bu kadar güzel şey. hayal ederek******* bunların kar tanesi ********olması gibi****** yeryüzüne inen yıldızlar. kar taneleri. uzakta arama. yanında olabilir. bir kar küresinin içinde içinde çok görmeyi sevdiğin şekillerle. belki ir yapı belki minik heykellerle. yapılarla.
-
yorum
herkesin kendi zamanını yaşadığı lafı yine kendi zamanında yapacağı şeyi geciktirdiği gerçeğini değiştirmiyor. kendini ifade edecek ve iyi hissettiği bir yol bulmuşken bildiği ya da aktarmaya çalıştığı şeyin bir çıkış yolunu deneyerek arayarak bulması daha çok. herkes kendi dünyasında yaşıyor kendi kalıbından çıkıp başkasının ne yaşadığını anlamaya çalışmakta mesele. bazılarımızın algısı da bu kendi derinliğinde kaybolmak bilginin değil duygunun derinliğinde kaybolmak. insan olmak ne diye düşünmek. olduğu şeyin yerin bilincine varmaya çalışmak ilk defa görmek her gün. her gün aynı şeyi yapmak bir konuda yoğunlaşmak sıkıcı olmak yani bir deneyelim çoğunluk gibi ne yapıyorsa sadece onunla ilgilenelim. hiçbir duygu ifade etmesin yapılan her şey. nasıl bu kadar dümdüz yaşanırmış bakalım? çiçeksiz, böceksiz bir dünya deneyimleyelim.
-
martı
harika bir yaz yağmuruyla uyandım bu sabah hislerini anlatamıyorum uzaktan izlemekle yetindim bir kaç adımda kendimi içinde bulabilecekken kalmayı uzanmayı seçtim. bu aralar sabahları çok tembelim en fazla bir randevuma yetişebiliyorum. onlarda keyifli ama iç dünyamdan uzaklaşıp fiziksel alanda kendimi yormak evet iyi geldi. bu sefer kendimi özledim sanki insanlara, kendimize özlememiz sadece bir dokunuş değil sesinin dokunması, hayatına dokunması kendini varlığının ötesinde var etmesi. Martı seslerinin evi hatırlatması bu aralar yavruları ve hiç durulmuyorlar. Karşı çatıda onları izlemek çok keyifli ve tuhaf seslerini konuşmalarını da dinlemek demek. bazen bir şeye odaklansam ne olabilir diye düşünüyorum bir alanda okumak her gün aynı şeyi yapmak düşüncesi kulaklarımı tırmalıyor. ama bir alanda derinleşmenin değil bu hoş ve tutkulu bir şey. belki tutku hissetmek istiyorum birine bir şeye bu aşırılık tabi hayatında başka bir şey olmaması demek değil. hayat akışına onu entegre etmek( bu aralar çok popüler kelime( 2023 göçmen jargonu:) tarihe not). aslında yapmaya çalıştığım v e keyif duyduğum yöntem holistik çalışmalar her şeyin farklı yollardan bütünsel ilerlediği bir düzen. bunu hayatıma nasıl entegre ederim:) ya da fark ederim? yazmak gerçekten kafaya toplamaya yarayan somut bir varlık nesnesi.
tamda bu satırdan bir önceki cümleyi okurken (taslakta duran bir metindi). yazmayı nasıl tanımlamışım diye güldüm kendi kendime. okumalarda bir alanda düzen istiyorum ama henüz oturtamadım. acaba onun bizim üstümüzde nasıl bir etkisi var? yani benim onun yorumlamam nasıl olurdu. okumak, yeryüzündeki akla en uygun şey. bla bla. şöyle çok temel bir şeye okkalı bir tanımlama, genelleme nasıl olurdu 😀 hey bu yazıyı okuyan beni takip eden diğer yazarlar, çok platformda değilim şu sıra, yazılarınız mail geliyor ve okumak çok hoşuma gidiyoo özellikle çocuk kalpli amerika’da yaşayan ve sayfasını günlük tarzı deneme olarak kullanan şu yazar hayatındaki olumsuzlukları kaleme alman ve savaşın ilham verici ilk gördüğüm o olmuştu devamlarını incelerim ve niviskar (dördüncü harfi yanlış yazdım farkındayım klavyede bulamadım) kalemini çok derin ve danslı geldi bana sanki hareket ediyor dalgalanıyor yazılar 🙂 bende oturup etrafı izleyen ve yorum yapan biriyim sanırım. çoğu zamanda kendi içimi.
-
heyecanını kaybetmek
kaybolmaktan korkmak. insan bazen yaprak gibi sonbahar geldiğinde ağacından ayrıldığında savrulabiliyor öylece. insan bağlanmak bir yerde kalmak için bir neden arıyor bazen. o neden olmak ister miydik? ya da nerede olacağını bilmeyen içinde bilmezken cevabı dışarıda arayan onu. ve bu karşılıklı bir şey senin belirsizliğin karşıya da yansıyor o da bilmez oluyor. o yaratım şansı sendeyken aslında değişimi de belirleyen sen. neden düşünmüyoruz illa hata yapmamız deneyerek önüne geçmemiz gerekiyor? biliyorsun çok bariz daha öncede yaklaşmışsın madem değişim senin elinde tekrarlama değiştir. belki süreye oynamak ya da gerçekten olamayacağını düşünmek içten içe. bilmemek değil istememek. istediğini de istemediğini bilmemek. duruş sergilememek birisi için bir şey için. o zaman yaşamanın ne anlamı kalır? birini sevmeden onun için bir şeyler yapmadan. sevdiğini söylemeden. kalabalıklar içinde gözükürken aslında yalnızken. paylaşımın ne kadar güzel olduğunu fark ettim hayatımda her an olabildiğince hislerimi, düşüncelerimi paylaşıyorum her şey berraklaşıyor çakılsız ama balıklı açık deniz gibi sonsuz olasılıklarla dolu oluyor.
-
sayıların değersizliği
Sayılar bir şey ifade eder mi? Zamanı gösteren. Aslında bizimle ilgili hiçbir ipucu vermeyen sayılar. Sorulan sorular hangi enlem boydansın(hemşerim memleket nere- barış manço) , kaç yaşındasın (actually adulthood just a number) & (ruhların yaşı olmaz), bu ne kadar ( onun bir ederi yoktur eğer istersen onu alırsın ve alacak gücü bulursun 0 lira olarak düşünüp isteğini ve ihtiyacını tartarsın yetmeyeceğini düşünsen de o sana ulaşacak gücü bulur senin olur), banka hesabında ki sayıların da seni mutlu etmez kullanmadığın da hiçbir numaraları da olmaz (para harcayabilmek bir sanattır neye kazandırdığını bilirken başkalarına da faydası olur) & (zevkine harcadığında keyifli olur hele gezmeye ve güzel yaşamaya). Evet sayılar bu kadar önemsizken neyi düşünüyoruz? Nasıl yaşasak kapitalizm ne zaman gözden düşer? Sosyalizm ne zaman egemen görüş olur? Her şeyin bir sırası var.